Hürriyet'in ekonomi sayfasındaki küçük bir habere gözüm ilişti geçenlerde. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Haber bu :
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/17851308.asp?gid=384
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/17851308.asp?gid=384
Haberi okuduktan sonra biraz araştırma yaptım ve şu sonuçlara ulaştım:
Türkiye'nin son on yılına damgasını vuran ve "İstikrar Sürsün, Türkiye Büyüsün" sloganı ile seçmenlerden oy talep eden AK Parti, hükümette olsa da olmasa da IMF verilerine göre Türkiye, - satın alma gücü ve GSMH oranına göre - 2016 yılına kadar ekonomik büyüklük olarak dünya sıralamasındaki 16'ncılığını koruyacak.
Türkiye'nin son 30 yıldaki ekonomik büyüme hızı, ciddi bir gelişme kaydetmiş gibi görünse de, dünyadaki hızlı gelişime ayak uyduramamış. 1980 yılında 116.2 milyar dolar olan ekonomik büyüklük, 2009 yılında 879.3 milyar dolara yükselirken, sıralamada yerimiz ancak 3 basamak yükselebilmiş. Bu 30 yıllık süreçte Türkiye 19. basamaktan 16. basamağa yükselirken, aynı süreçte Türkiye'nin çok gerisinde bulunan Endonezya ciddi bir ekonomik atılımla 2009'da 961.4 milyar dolarlık hasılayla, ülkemizin önüne geçmiş. Endonezya'nın ulaştığı bu ekonomik büyümeye ülkemiz, 1 yıl geriden gelerek 2010 yılında 900 milyon dolarlık bir eksikle ulaşmış.
Bu süreçte en çarpıcı olan, 1987'de Türkiye'den çok daha küçük bir ekonomiye sahip olan Güney Kore'nin otomotiv ve bilişim sektörüne yaptığı yatırımlarla 1 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye'nin önüne geçmesi. Son yıl verilerine göre, Türkiye 16'ncı basamakta yer alırken Güney Kore 12. sırada bulunmakta.
23 Mayıs tarihli bu haber, Türkiye'nin iddaa edildiği kadar da büyük ve güçlü bir ekonomiye sahip olmadığını kanıtlaması açısından çok önemli. Gelişmekte olan ülkeler ekonomilerini sanayii, turizm, bilişim sektörlerine yaptıkları yatırımlarla büyüterek kaynak sağlarlarken, Türkiye ise son 10 yılda elinde bulunan en güçlü kaynakları satarak (özelleştirerek), kendine kaynak sağlamış.
Türkiye'nin yatırım yapmadığı TİSK'in verilerinde de açıkça görülmekte. 2000 yılında %6.5 olan işsizlik oranı, 2010 yılında %14.4'e yükselmiş. İşsizlik oranı bu zaman diliminde %121'lik bir artış gösterirken, Türkiye ihracatta sadece ve sadece %30'luk büyüme kaydetmiş. Bu sayısal verilerden yola çıkarak, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu objektif olarak görüyoruz. Yani demem o ki, istikrar sürecek ama Türkiye'nin büyüdüğü falan yok.